468x60 Ads

This is an example of a HTML caption with a link.

15 Ocak 2016 Cuma

FOTOĞRAFLAR


















Malta Gezilecek Yerler


yakında



Barselona Gezilecek Yerler


yakında



Barselona Yeme İçme ve Gece Hayatı Rehberi



yakında



Barselona Genel Bilgi


yakında



Amsterdam Gezilecek Yerler


yakında



Amsterdam Yeme İçme ve Gece Hayatı


yakında



Amsterdam Genel Bilgi


yakında



Madrid Gezilecek Yerler


MADRİD GEZİLECEK YERLER

Puerta del Sol
İstanbul için Taksim meydanı ne ise bu meydan da Madrid için o.  10 önemli caddenin bağlandığı bu büyük meydan , yeme-içme alışveriş ve konaklama gibi birçok ihtiyacınızı giderebileceğiniz bir yer. Fazla turistik bir yer olduğundan yeme içme olayını başka daha az turistik olan yerlerde halletmenizi tavsiye ederim. Bu meydanda Madrid'in simgesi olan ayı heykeli var. Pek mühim bişi değil bence :) Daha önce de söylediğim gibi yankesicilik hat safhada. Burası da kalabalık bir meydan olduğundan dikkatli olmalısınız. Bütün metro hatlarına buradan kolayca ulaşabildiğiniz için burası ulaşım açısından ideal bir yer.

Plaza Mayor
Bir binanın avlusu şeklinde kocaman bir meydan olan Plaza Mayor, şehrin en turistik noktalarından. Her İspanyol şehirinde bir benzeri bulunuyor.

Gran Via
Gran Via,  alışveriş ve yeme içme bakımından şehrin merkezi olan şık bir cadde. Yüzlerce otel, restaurant&bar ve mağazaya ev sahipliği yapıyor. Gezmekten en keyif aldığım yer burasıydı.

Prado Museum
Paris'teki Louvre müzesi gibi dünyanın en önemli müzelerinden biridir. Sergilenen eserler İspanyol, İtalyan, Flemenk ve Flaman, Fransız, Alman resmi gibi gruplara ayrılmaktadır. Eserlerin en ünlüleri arasında Valezquez’in “Las Meninas” ve “Bacchaus’un Zaferi”, El Greco’nun kendi cenazesini betimlediği “Çobanların Tapınması”, Rubens’in son yapıtlarından olan “Üç Güzeller”, çıplaklık tabusunun ele alındığı “Goya Koleksiyonu”, Fra Angelico’nun “Meryem’e Müjde”si, “Aziz Filipus’un Şehit Edilişi” bulunuyor. Giriş ücreti tam 14 Euro, öğrenci 7 Euro. Müze Pazartesi'den cumartesiye 10-20:00 arası açık, saat 18:00-20:00 arası giriş ücretsiz. Pazarları 10-19:00 arası açık, 17-19:00 arası ücretsiz. Ben saat 6'yı bekleyip ücretsiz girdim :) Siz siz olun yine de müze giriş saatlerini kontrol edin. Yaz dönemi, kış dönemi olarak farklı saat uygulamaları olabilir. 
Müzenin linkini aşağıda belirttim. 
https://www.museodelprado.es/en/visit-the-museum 

Reina Sofía Müzesi
Madrid'in en önemli müzelerinden olan bu dört katlı yapının birinci ve üçüncü katlarında geçici sergiler, ikinci ve dördüncü katlarındaysa diğer koleksiyonlar bulunuyor. Picasso, Rembrandt, Miro, Dali, Monet gibi ünlü sanatçıların eserlerini burada görebilirsiniz. Ayrıca Picasso’nun Guernica’sı bu müzede yer alıyor. Müze Salı günleri kapalı. Pazartesi-Cumartesi çalışma saatleri 10:00-21:00(son 2 saat ücretsiz), Pazar günü 10:00-19:00(saat 13:30'dan sonra ücretsiz). Giriş ücreti 8 Euro. Madrid Card’a ve 25 yaş altı öğrencilere ücretsiz. Güncellenen saatleri aşağıdaki müze linkinden takip edebilirsiniz.
http://www.museoreinasofia.es/en/visit/opening-hours-and-ticket-prices
popartEl Museo de arte Thyssen-Bornemisza
Geldik tam last but not least kullanmalık yere, Madrid’deki kutsal müze üçlemesinin son halkasına. Diğer iki müzeye daha küçük olan Museo Thyssen Bornemisza, çoğu kişi tarafından es geçilerek hata yapılan bir müze.
– Çıkışta müzenin mağazasına mutlaka uğrayın. Avrupa’daki her müzede görebileceğiniz şeylerin yanında oldukça orijinal şeyler de satılıyor.
-Dönemsel sergilerini mutlaka takip edin. Baya başarılı şeylere denk gelebiliyorsunuz. Örneğin biz bu yaz, “Pop Art Myths” adlı geçici sergilerinde Andy Warhol’dan Roy Lichtensein’a birçok ünlü sanatçının eserlerini görme fırsatı yakaladık.
-Giriş 10 Euro. Madrid Card’a ücretsiz.
-Bu ve kutsal üçlemenin parçası olan diğer iki müzeye ulaşmak için Banco de Espana durağında inip, Paseo del Prado’dan aşağı doğru kaptırmanız yeterli. Hepsi birbirine yakın.
-Bu müzelerde içerinin çok yoğun olmaması bir sistem geliştirilmiş. Örneğin siz bilet kuyruğuna girip biletinizi aldıktan sonra, size içeri giriş saatinizi belirtiyorlar ve o saatten önce müzeyi gezmeye başlayamıyorsunuz. Böylece içerisi tıklım tıkış olmuyor, yoğunluğun azalmasını sağlıyorlar. Merak etmeyin, öyle saatlerce bekletilmiyorsunuz, ancak yine de hazırlıklı olun.
Royal Palace of Madrid
Madrid’e gelmişken kraliyet sarayına da uğramak isterseniz durağınız Plaza de Oriente. Günümüzde yalnızca seremoniler için kullanılsa da saray saraydır diyerek, ihtişamına kapılıp gezmek isteyebilir ya da 2000 küsür odası olduğunu öğrendiğinizde aynı hızda gezmekten vazgeçebilirsiniz, karar sizin. Tabi ki tüm odaları gezemiyorsunuz, ancak yine de vaktinizi alacağı kesin.
-Sarayın hemen yanında bulunan güzeller güzel Sabatini Bahçeleri’nde dinlenebilir, civarda bulunan yerlerden birer sandviç alarak öğle yemeğinizi bu huzur kaynağı parkta yiyebilirsiniz. Eskiden halkın giremediği bu park, şimdi ziyaretlere açık.
-Sarayın hemen yanında, devasa ve ihtişamlı Almudena Katedrali bulunuyor. Giriş ücretsiz, içerisi mimari açıdan harika, bizce şöyle bir göz atabilirsiniz.
-Eğer Sol tarafından buraya doğru ilerliyorsanız ve öncesinde dinlenmek niyetindeyseniz, II. Isabel Meydanı’nda değil, bir sonraki meydan olan Plaza de Oriente’yi tercih edin. Hem bölge olarak daha güzel, hem de yemekler.
retiro parkRetiro Park
Madrid’e bu denli bayılmamızın, ve bu derece kıskanmamızın sebeplerinden biri olan Retiro Park, bizim bildiğimiz parklardan değil. Bir ucundan diğer ucuna yürümenin yarım saatinizi aldığı, içinde sarayları, oturma alanlarını, güneşlenen, uyuyan, muhabbet eden ya da kitabını okuyan insanları, göletleri, çeşit çeşit bahçeyi ve bitkiyi barındıran Retiro, bizim İstanbul için hayalini kurduğumuz parkın hayata geçirilmiş hali gibi.
-Park civarındaki yerlerden pizzanızı, churrosunuzu, biranızı ve derginizi/kitabınızı kapıp, birkaç saatinizi burada geçirin. Önermiyoruz, ısrar ediyoruz. Huzur garantili.
-Eğer yaz aylarında Madrid’de bulunuyorsanız burada güneşlenmekten çekinmeyin. Bizdekinin aksine üstünüze kezzap atma riskleri falan yok, son derece doğal bir davranış.
-Metro durağı: Retiro
Plaza de Santa Ana
Şehrin en tercih edilen turist/lokal karışık meydanlarından biri burası. Akşam yemeği ya da Flamenko şovu izlemek için bu bölgeyi ziyaret edebilirsiniz.
-Nerede yiyelim burada bir sürü mekan varmış diyorsanız, “Giuseppe”nin yemeklerini önerebiliriz.
-Bu bölge akşamları gerçekten çok kalabalık oluyor. Rezervasyonsuz gitmeyin yoksa minimum 15 dakika bekleme garantili.
-Flamenko konusunda Villa Rosa adlı mekanı tercih edebilirsiniz. Giriş 30 Euro. Daha önce İspanya’nın başka şehirlerinde flamenko izlediyseniz o kadar da tatmin edici olmayacağını söylemeliyiz.
la-latina1Chueca/Malasana/La Latina
Yukarıda müzelerin kutsal üçlüsünü ele aldıysak, bu 3 farklı bölgeyi de yeme/içme, gece hayatı ve alışveriş gibi konularda, daha alternatif ve hip bölgeler oldukları için başka bir kutsal üçleme haline getirelim dedik. Kaytan bıyıklı, deri pantolonlu, saçma güneş gözlüklü onlarca insanın bir arada toplanmayı tercih ettiği bu 3 bölgede de, çeşit çeşit kafe, restoran, mağaza bulabilmeniz mümkün. Üstelik şehrin kargaşasından ve kalabalık noktalarından uzaklar. Özetle oraların Karaköy-Cihangir-Çukurcuma üçlemesi de diyebiliriz hani.
Öyle ki, biz bu 3 bölge için ayrı bir post yapma kararı aldık ve şimdilik özet geçerek bırakalım diyoruz.
Plaza de San Ildefonso
Şehrin bir diğer hipsterlı bölgesi Plaza de San Ildefonso, Madrid’de İspanya’nın diğer şehirlerine göre daha az karşılaşabileceğiniz sokak sanatını en sık görebileceğiniz, bize kalırsa gezginler tarafından biraz abartılmış, ancak yine de sevimli yerler keşfedebileceğiniz bir bölge.
-Aradan dereden İngilizce kitaplar da satan küçük ama işlevi büyük kitapçılar çıkıyor, mutlaka içlerine dalın ve karıştırın.
pw_PalacioCibeles_1Plaza de Cibeles
Herhangi bir Madrid rehberini açtığınızda %98 ihtimalle bir fotoğrafını göreceğiniz, şehrin sembollerinden biri olan Plaza da Cibeles, yukarıda bahsettiğimiz müzeleri üzerinde barındıran Paseo del Prado’nun hemen başında bulunuyor. Aslında içine girip gezebileceğiniz pek fazla turistik mekanı barındırmasa da, mimari açıdan oldukça güzel binaları barındırdığı için görmeye değer diye düşünüyoruz.
Lavapies
Şehrin göçmen bölgesi kabul edilebilecek ghettonun hipsterlarla birbirine girdiği, Afrikalı, Arap, Hintli ve daha bilumum farklı ırktan insanın yaşadığı Lavapies, aslında Madrid’in turistik olmayan, farklı bir yüzünü görebilmek için mantıklı bir seçenek. Ama uyuşturucu satan insanların ve fahişelerin arasında dolaşmak hoşunuza gitmiyorsa pek de mantıklı bir seçenek değil galiba.
-İnceden bir Tarlabaşı havası olduğunu kabullenip, ona göre hafif temkinli bir yaklaşım sergileyebilirsiniz.
-Yeme-içme konusunda denk gelebileceğiniz en uygun fiyatlı bölgelerden biri Lavapies.
-Dönem itibariyle orada da kentsel dönüşüm çılgınlığı mı vuku buluyor bilemiyoruz ama, “alterno” adını koyduğumuz gençlerin bölgeye bir akını söz konusu. Ona güvenerek bölgeye sızabilirsiniz.
-Reina Sofia ile Lavapies metrosu arasında Calle Argumosa’da bölgede türlü türlü kafe ve bar görebilmeniz mümkün. Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği sokaklardan biri kesinlikle burası.
Santiago Bernabéu Stadyumu
Futbolseverler için sevinçten çıldırmalı, Facebook’a fotoğraf yığmalı etkinliklerden biri olan Barnebeu Stadı gezisi için saçma sapan turlara dahil olmanıza gerek yok, gidip kendiniz gezebilirsiniz. Ayrıca olur da şansınıza bizim gibi bir Rolling Stones konseri falan denk gelirse, bizce bu fırsatı kaçırmayın. (yazarlar burada Rolling Stones konserine gittiklerini vurgulamak istiyor)
-Metro Durağı: Santiago Bernabeu
-Stadı oldukça detaylı bir şekilde gezebileceğiniz turun fiyatı 13 Euro. Maç günleri hariç her gün 19:30’a kadar tur gerçekleştiriliyor. Maç günleri ise, maç saatinden 5 saat öncesine kadar gezebiliyorsunuz.
-Eğer maça gitmek gibi bir niyetiniz varsa, stada saatler öncesinden gitmenize falan gerek yok. Çünkü orada hiç de öyle bizim maçlardaki gibi kaotik bir durum olmuyor. 10 dakika öncesinde gidip sakince yerinize oturabilirsiniz. Tabi civardaki taraftarlara eğlenmek istiyorsanız biraz daha önceden gitmekte fayda var.



St Petersburg Yeme İçme ve Gece Hayatı Rehberi


Yakında

Barrel




St Petersburg Gezilecek yerler


Yakında



Seda ile St petersburg'taki kanal gezimiz



Marinsky tiyatrosu



Aida operası












St Petersburg Genel Bilgi


yakında


1 mayıs gösterileri



St petersburg'ta hava 5 derece ama sokakta yarı çıplak dans etmeye engel değil :)




Madrid Yeme İçme Rehberi



yakında



Madrid Genel bilgi



Madrid.. İspanya'nın en güzel şehirlerinden. Bir kez Kasım ayında, bir kez de Temmuz ayında gitmiştim. Sizi temin ederim kışın gitmek yaz ortasında gitmekten daha iyi. Sıcaktan dilimiz dışarda boncuk boncuk terlerken, etrafta ne bir deniz ne bir göl ne bir havuz yoktu ki balıklama atlayalım.. Bahar ayları en güzel dönemidir diye tahmin ediyorum.

Gel gelelim bu güzel şehirde dikkat edilmesi gereken tek şey sıcaktan korunmak değil. Hırsızlıktan korunmak en büyük ihtiyaç. Kapkaç, yankesicilik gibi olaylar çok yaşanıyor. Maalesef merkezi bir cafede dışarda otururken masamızın üstünden arkadaşımın telefonu çalındı. Gündüz vakti, göz göre göre alıp kaçtılar. Polis ise hiç mi hiç ilgilenmiyor. Arkadaşım yeni aldığı iphone'unun üzerine bir bardak su içmek zorunda kaldı. Tabi bizim moraller sıfır sıfır sıfır :D Bunun üzerine ertesi gün kendine bilet alıp gitti. Ben de 1 gün tek başıma Madrid'i gezmek durumunda kaldım. Neyse ki önceki 2 gün birlikte olduğumuzdan arkadaşımla da Madrid'i dolaştık.

Şehir çok şık, binalar harika, yemekler enfes, her yer sanat dolu. Birçok sanatçı yetiştirmiş bir kültürün müzeleri tabi ki dopdolu. Salvador Dali'den tutun da, Picasso'ya kadar birçok ressamın resimlerini görebilirsiniz.

Sanattan çok anladığımı söyleyemem. Sanattan anlamaya çalışan insanlardanım. Hani bazı insanlar vardır ya resime bakıp orada sanatçının ne anlatmaya çalıştığını anlar. İşte ben pek anlamıyorum. Yanında yazan yazıları okuyup anlamaya çalışıyorum. Bu da değerli bir çaba olsa gerek :)

Yemek konusuna gelince... Ben deniz mahsüllerine bayılan, boğazına çok düşkün bir insanım. Sarımsaklı karides, kalamar tava, ahtapot harika yapıyorlar. Bunlar zaten bizim rakı balık kültüründen alışkın olduğumuz şeyler. Bunun dışında oraya özgü bir yemek paella; deniz mahsüllü veya etli safranlı bir pilav yemeği. Sangria; meyve suyu ve şarap karışımı kokteyl tarzı bir içki. Ayrıntılar Madrid yeme içme rehberinde.

KONAKLAMA VE ULAŞIM






Malta Yeme İçme Rehberi, Gece Hayatı



Çok yakında



Malta Genel Bilgi


Çok yakında Malta genel bilgi



13 Ocak 2016 Çarşamba

BUDAPEŞTE GENEL BİLGİ


Şimdiye kadar Avrupa'da birçok yer gezdiğim için blog yazmak istiyordum. Fakat yazmayı sürekli öteliyordum. Sonunda üşengeçliği bıraktım, silkelendim ve kendime geldim.

İlk yazımı, en uzman olduğum şehir Budapeşte ile ilgili yazıyorum. Devamı da gelir inşallah.

Evet nerden başlasak.

Tatil için Budapeşte'nin tercih edilmesinin sebebi hem güzel hem de ucuz bir şehir olması diye dusunuyorum. Otel fiyatları, yeme içme fiyatları(su hariç) gerçekten ülkemize kıyasla daha uygun. Ayrıca gordugum kadariyla güvenli bir şehir. Turistik şehirlerde sıkça rastlanan kapkaç, yankesicilik gibi olaylara hiç şahit olmadım. İnsanları güzel, güler yüzlü ve sempatikler. Maalesef çok fazla evsiz görüyorsunuz. Bu insanlar kışın bu soğukta nasıl sokakta yatıyorlar diye düşünüp içimin cız ettiğini hatırlıyorum.

Havalimani ulasim: havalimanindan merkeze gidecegini soyleyip otobus ve metro bileti iste. 350 Huf ucret. Havalimanindan 200E otobusune bindikten sonra Deak Ferenc ter dureginda inip metroya biniyorsunuz.

Macaristan henuz Euro kullanmiyor. Kendi para birimleri Huf(forint). 2 tane 0 atinca Turk lirasina yakin bir deger oluyor.

Tatil için kaç gün yeterli diye soracak olursanız minimum 2 gün kalmalısınız derim. Ayrıca Estergon gibi çevredeki tarihi kasabalara gidecek olursanız 3-4 gün kalmanız daha iyi olacaktır. Çünkü Estergon kalesine git gel+orada gez derken 1 gün gidiyor. Gezmeyi çok sevdiğim için bana 1 hafta yetmedi, o ayrı :) Sonrasında 2 kere daha gitmemin en büyük sebebi Wizz air'in ucuz uçuşları sayesinde gidiş dönüş 150 TL'ye bilet bulmamdı. Önceden alınmış vizem de olduğu için sanki hafta sonu İzmir'e gidermiş gibi Budapeşte'ye gidip geldim.

Ama sizi uyarayım eğer benim gibi soğuk sevmeyen insanlardansanız sakın Aralık-Şubat döneminde gitmeyin. Aralık ayında 3 kat giyindiğim halde donmuştum. Atkı eldiven bere de kar etmedi. Yer yerimi kapatsam da gözlerim dondu, soğuktan başıma ağrılar girdi. Ayrıca yazın da çok sıcak oluyor. Haziran başında gittiğimde de sıcaktan çok bunalmıştım. Temmuz ve Ağustos'u hayal bile edemiyorum. Herhalde en uygun dönem Nisan- Haziran ve Eylül-Kasım arasındaki dönemdir. Sık sık Wizz Air'in biletlerini kontrol etmenizi tavsiye ederim. Önemli bir uyarıda bulunacağım: Wizz air el bagajının izni, normal bildiğimiz kabin bagajının yaklaşık yarısı kadar oluyor. Bu da büyük bir sırt çantası kadar ediyor ve kol çantanızı da içine sığdırmalısınız. İlave ücret verirseniz normal kabin bagajı veya büyük bavul alabiliyorsunuz. Biletinizi internet üzerinden alırken de online check'in kutusunu mutlaka işaretleyin. Check-in'inizi uçuştan önce yapıp biniş kartınızın çıktısını almak zorundasınız. Havalimanında yapmaya kalkarsanız ek ücret isteniyor. Resmen soygun. Aman dikkat edin :)





Milano yeme içme rehberi


Çok yakında Milano yeme içme rehberi yazılarımı buradan okuyabileceksiniz.










Milano gezilecek tarihi yerler


Çok yakında Milano'daki gezilecek tarihi yerler ile alakalı yazımı buradan okuyabileceksiniz.








12 Ocak 2016 Salı

BUDAPEŞTE YEME İÇME MEKAN REHBERİ



Ben Macarlara özgü yemekleri denedim ama pek beğenmedim. Gulaş diye etli sebzeli türlü yemekleri var. Bir de palinka diye aşırı alkollü bir içkileri var ki tadı çok acı.


Budapeste'de yeme icme icin en favori mekanim Gozsdu Udvar denen barlar sokagi. Burasi bizim Asmali mescit gibi yan yana bir suru restaurant ve barin oldugu bir pasaj. Turistler ve yerlerliler tarafindan bayagi bir populer olsa gerek. Cuma ve cumartesi aksamlari civil civil, igne atsan yere dusmeyecek gibi kalabalik oluyor bazen. Haftaici aksamlari da bos sayilmaz ama tabi ki haftasonuyla kiyaslanamaz. Haftaici gece 12ye kdr, haftasonu 1-2ye kadar cok hareketli bir ortam var. Gozsdu'daki favori restaurantim Spiler. Aksam 10'dan sonra muzigin sesi iyice aciliyor. Cok guzel ve hareketli muzikler calsa da dans edilecek bir mekan degil insanlar oturuyor. Gercekten Dj'i cok basarili. Yemekler guzel ama porsiyonlar kucuk.



Yukardaki fotoğrafta Spiler restaurantın porsiyonlarının ne kadar küçük olduğunu görebilirsiniz. Doymayıp üstüne hamburger ve patates kızartması yedim :D

Ornegin Spiler mekaninda bira 500 Huf(5-6 TL)'ye denk geliyor ama sarap pek uygun sayilmaz. Bir sise sarap 7000 Huf'den basliyor. Tabi ki sarap fiyati da ulkemize gore cok uygun, ben diger Avrupa ulkeleriyle kiyasliyorum. Karidesli salata 1700 huf, bira 4500 huf, peynrli domatesli pizza 1400 huf nefis. Yaninda da Di vino ve Kolor diye mekanlar var. Onlar da cok populer, fiyat ve kalite ayni Spiler gibi. Ben bu pasajdaki mekanlari uygun fiyatli zannediyordum fakat turistik olmayan baska bir iki yere gidince buradaki restaurant fiyatlarinin, Macarlarin gittigi yerlere gore pahali oldugunu anladim. 






Adını hatırlamadığım bir restauranta gitmiştik. Yemekler iyiydi. Kiraly caddesi gozsdu ya varmadan uzerinde domuz amblemi olan bi restaurant. Çok ucuz ve lezzetli. No:7 fln olabilir diye tahmin ediyorum. Caddenin basinda sayilir. Gozsduya 150 m filan Self servis. Bir kadeh sarap, tavuk izgara salata 1750 huf. Yani 17-18 TL yapıyor, şaka gibi :)

Szimpla kert ruin bar cok degisik ve salaş tarzda. Fiyatlar uygun. Mutlaka gidin derim.

Mazel tov da yemek+icki icin guzel yahudi mutfagi. Çok şık bir yer. Havalı giyinip gidin.

New york otelin altindaki kafe ve Gebaurd kafe cok meshur tarihiymis. İkisi de aynı tarz, çok şık yerler. Buralara tatlı yemek için gelebilirsiniz. Benim damak zevkime çok hitap etmedi. Tatlılar yağlı geldi. Fiyatlar yüksek.

Bazilikanin yakininda hard rock cafe var. Orası da farklı bir alternatif olabilir.

Budapeşte'de en iyi 2 tane gece klubü Ötkert ve Hello Baby. Ötkert Bazilikaya yakin. 7euro giris ucreti. Ustu acilan değişik bir mekan, müzikler güzel. 
Hello baby club bence en iyisi. Andrassy caddesinde. Bira 5500 huf. Long island 2300 huf. Bazen kadin musterilerden giris ucreti almiyorlar. Bizden hic almadilar mesela :). Uzun kuyruk oluyor söylemesi benden.


Seda ile Hello baby'e giderken Andrassy bulvarında çektiğimiz video aşağıda.






Bir de morrisons da guzel bi gece klubüyms sanirim ama gitmedik. Pek merkezde bir yer değil.

Açık havada güzel bir konsere rastladık. Biraz eğlenelim dedik ama şarkılar Macarca olduğundan çok keyif almadık ve erken ayrıldık. Gençler güzel eğleniyordu. Burada da bir video çektik tabi :)






10 Ocak 2016 Pazar

BUDAPEŞTE GEZİLECEK TARİHİ YERLER



BUDAPEŞTE GEZİLECEK TARİHİ YERLER

Budapeşte şehrini Tuna nehri tarafından Buda ve Peşte olmak üzere ikiye ayrılıyor. Peşte tarafı daha modern, eğlence yerlerinin olduğu taraf. Buda tarafında ise genelde tarihi yapılar var.

Şehrin genel görüntüsüne bir bakalım:





Evet öncelikle tarihi yerleri anlatmakla başlayalım:

PARLAMENTO BİNASI (Parliament) : Parlamento binası, bence Budapeşte'deki en güzel yapılardan biri. Tuna nehri kenarında çok ihtişamlı görünüyor. Ben içine hiç girmedim ama öğrendiğim kadarıyla toplantıların olmadığı zamanlarda özel turlarla gezilebiliyormuş. Ücreti 3500 Huf. Bileti internetten veya binanın önündeki standlardan alabiliyorsunuz.

BUDA KALESİ : Budapeşte Şehri, Tuna nehri tarafından Buda ve Peşte olarak ikiye ayrılmaktadır. Buda kalesi de adından da anlaşılacağı üzere Buda tarafında bulunmaktadır. Kökleri 13. Yüzyıla dayanıyor. Buda kalesinin bulunduğu bölgede Macaristan Ulusal   Galerisi, Milli kütüphane ve Tarih müzesi yer alıyor. Otobüsle gitmek istersemiz 16 ve 16A nolu otobüslere bineceksiniz. Ayrıca Hop on hop off otobüsleri de buraya uğruyor. Zamandan kar edebilmek için bu turistik otobüslerle şehri gezmeyi tercih ettim. Aynı zaman da çok da yürüdüm. Eğer otobüsle veya yürüyerek kalenin alt kısmına gelseniz bile yukarı çıkabilmeniz için finikuler kullanmanız gerekiyor( tek yön 1000 Huf, gidiş dönüş 1700 Huf). Çok yokuşlu bir yol olduğu için  yürümek zor gelebilir ama imkansız değil tabi ki:) Fakat turistik otobüsler kalenin çok yakınına kadar getiriyor. Böylelikle fünikulere para vermek zorunda kalmazsınız.

Kalenin içindeki müzenin önünde fotoğraf çekilirken keşke elimdeki dondurma külahını çöpe atsaymışım :)

BALIKÇI TABYASI ve MATYAS KİLİSESİ :   Budapeşte'nin en güzel manzaralarından birine sahip Balıkçı Tabyası ve Matyas Klisesi'nin tarihi 13.   yüzyıla dayanıyor. Kilisenin giriş ücreti 1000 Huf ve haftaiçi 9'dan 5'e kadar, haftasonu ise öğlen 12'ye kadar açık. Kilisenin tam yanında manzaraya tam hakim bir cafe var. Bayağı turistik bir yer olduğu için fiyatlar biraz ortalamanın üstünde fakat yine de oturulup bir kahve içilebilir. Budapeşte kalesinden buraya yürüyerek geliniyor ve yolda çok tatlı cafeler ve binalar var. Biz fotoğraf çeke çeke yürüdük Balıkçı Tabya'sına kadar.


      Matyas kilisesi



    İşte size yukarıda bahsettiğim, balıkçı tabyasının yolunun üzerindeki tatlı cafelerden biri.             

CIDATEL VE GELLERT TEPESİ: Psikopos Gellert'in adını taşıyan Gellert Tepesi'inde 14 metre yüksekliğinde   En tepesinde yer alan 14 metre yüksekliğindeki Özgürlük Heykeli (Szabadság szobor) ile şehrin pek çok noktasından görülebilen ve piskopos Gellert'in adını taşıyan tepede ilki Osmanlılar tarafından inşa edilen, daha sonra da Avusturyalılar tarafından ilaveler yapılan bir kale mevcut. Giriş ücreti 1200 HUF. 41,47 ve 49 nolu tramvaylarla buraya ulaşabilirsiniz.

    Gellert tepesinden Budapeşte manzarası



AZİZ ISTVAN BAZİLİKASI (Szent István Bazilika) : Bazilika şehrin en merkezi yerinde bulunuyor. Burası her daim hareketli, birçok cafe, restaurant ve mağazaya ev sahipliği yapan bir bölge. Yakınında birçok lüks mağazaya ev sahipliği yapan ünlü Andrasy caddesi bulunmaktadır. Otel seçimi yaparken Bazilika'ya yakın olmasına dikkat etmenizi tavsiye ederim. Bazilika haftaiçi 9.00-17.00, ; Cumartesi 9.00-13.00 ve Pazar 13.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. İçeride mutlaka görülmesi gereken çok güzel mozaikler ve freskler var. Giriş ücretsiz fakat içeride eğer Aziz Istvan Şapeli, Hazine Odası ve Kubbe'yi ziyaret de etmek isterseniz 1600 huf ücret ödemeniz gerekiyor. Ulaşım için Metro hat 3 Arany Janos istasyonu veya hat 1 Bajcsy Zsilinszky istasyonunda inebilirsiniz.


                                         
Bazilika'daki bir ayinden görüntü


 Bazilika'nın gece uzaktan görünüşü

MACARİSTAN ULUSAL MÜZESİ (Magyar Nemzeti Múzeum): Macaristan tarihini merak edenlerin mutlaka uğraması gereken müze  pazartesi günleri kapalı, salı- pazar günleri 10.00- 18.00 saatleri arasında ziyarete açık. Ücret yetişkinler için 1100 Huf, öğrencilere 550 Huf. İçeride mutlaka Beethoven ve Ferenc Liszt'in kullanmış olduğu piyanoyu görün. Salı-Pazar 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Ulaşım için metro hat 2 Astoria istasyonu veya hat 3 Ferenciek Tere istasyonunda inebilirsiniz.

BÜYÜK KAPALI PAZAR (Nagy Vasarcsarnok) : Rengarek çatısıyla dikkat çeken kapalı pazar Özgürlük Köprüsünün Peşte tarafında yer alıyor. Pazar, Salı-Cuma günleri 06.00-18.00; Cumartesi 06.00-14.00; Pazartesi günleri 06.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık. En kalabalık ve hareketli olan tarafı giriş tarafındaki meyve sebze ve balık reyonlarının olduğu bölüm fakat eğer geleneksel Macar mutfağından yemekler tatmak isterseniz en üst kata çıkmanız gerek. 2, 47 ve 49 numaralı tramvaylarla buraya ulaşabilirsiniz.

MARGİT ADASI (Margitsziget) : Tuna nehrinin ortasına küçücük bir ada olan Margit adasında küçük bir hayvanat bahçesi, ormanlık yürüyüş yolları ve yüzme havuzları var. Ada üzerinde araç yok sadece gezi yaptıran küçük tren ve minibüsler mevcut.  Kafa dinlemek için gidilebilecek huzurlu bir yer. Şehir merkezinde sayılır. Biz yürüyerek kolayca ulaştık. Tramvay 4 veya 6 numaralı tramvaylarla  Margit híd Budai hídfő durağında inerek veya 26 nolu otobüsü kullanarak ulaşabilirsiniz.

VACİ CADDESİ VE VÖRÖSMARTY MEYDANI: Gezmekten çok keyif aldığım Vaci yaya caddesinde birçok mağaza ve cafe bulnuyor. Hard rock cafe de buralarda bir yerde.  Bu cadde Vörösmarty meydanından kapalı pazara kadar uzanıyor. Vörösmarty meydanına kadar gelirseniz ünlü Gerbeaud cafe'ye uğramanızı tavsiye ederim. Turistler çok olduğu için buradaki bazı mekanlar turist kazıklayan cinsten olabilir. Christmas döneminde giderseniz burada Noel pazarı kuruluyor. Hem hediyelik eşya hem de yiyecek içecek standlarından birşeyler alabilirsiniz. Burada ayaküstü atıştırmak çok keyifli.

OPERA BİNASI ve ANDRASSY BULVARI :  Opera binası birçok ünlü ve lüks mağazaya ev sahipliği yapan 2,5 km'lik Andrassy bulvarında bulunuyor. Opera binası aynı zamanda St Istvan bazilikasına da çok yakın. Hazır buralara kadar gelmişken öncesinde internetten biletinizi alıp bir opera izleyin derim ben. Diğer Avrupa ülkelerine göre burada opera fiyatları uygun. Otelinizi belirlerken bazilika ve opera binasına yakın olmasına dikkat etmenizi tavsiye ederim. Gezilecek çoğu yer bu iki yapıya yürüme mesafesinde bulunuyor. Andrassy bulvarı çok havalı gözükse de mağazalara şöyle bir bakıp cafelerinin önünden geçmekle yetindik. Buradaki mekanlar çok sıcak gibi gelmedi gözümüze. Yoksa pahalı olması umrumda değil :D. Şaka bir yana benim size yeme içme bölümünde tavsiye ettiğim mekanlar buradaki lüks mekanlara bin basar :)

DOHANY MERKEZ SİNAGOGU : Yahudilerin 18. Yüzyılda inşa ettiği Sinagog 3000 kişilik kapasitesiyle dünyanın en büyük 2. En büyük sinagogu. Cumartesi günleri kapalı, mart- ekim döneminde saat 10.00-18.00 arasında, Kasım- Mart döneminde ise saat 10.00-16.00 arasında açık. Giriş ücreti 1400 Huf.  Buraya kadar gelmişken sinagog ile bitişik Yahudi müzesini de görebilirsiniz. Müzenin giriş ücreti 2000 huf.

Sinagog dıştan görünüm

MEMENTO PARKI ve MÜZESİ : Bu parkta komünist dönemden kalma anıtlar toplanmış. Girişi ücretli: yetişikinlere 1500 Huf, öğrencilere 1000 huf. Ulaşım için 150 nolu otobüs veya Deak Ter'deki memento park yazan otobüse binebilirsiniz.                       

KAHRAMANLAR MEYDANI ve ŞEHİR PARKI :
  Sanat Sarayı ve Güzel sanatlar müzesinin ortasında bulunan Kahramanlar meydanında 1929 yılında tamamlanan "Binyıl anıtı" ve üzerinde "Başmelek Cebrail" heykeli bulunuyor. Anıtın   arkasında bulunan Şehir Parkında güzel bir yürüyüş yapabilirsiniz.     Ayrıca bu bölgede Szechenyi termal havuzu, Hayvanat Bahçesi,  Büyük Sirk, Eğlence parkı bulunmaktadır. Metro hat 1 ile buraya ulaşabilirsiniz.

 Seda ile Kahramanlar meydanında turistik otobüslerle gezerken













BUDAPEŞTE TARİH MÜZESİ : Buda Kale bölgesini gezerken mutlaka uğramanız gereken Tarih müzesinde Budapeşte'nin tarihi ile ilgili birçok bilgi edinebilirsiniz. Müze Kale bölgesinin içinde bulunuyor. Pazartesi günleri kapalı, Kasım- şubat ayları arasında saat 10.00-16.00 arasında, ekim -mart ayları arasında saat 10.00-18.00 arasında açık. Giriş ücreti yetişkinler için 1500 huf, öğrencilere 750 huf.  







Yukarıda bahsettiklerime ilave olarak, eğer zamanınız varsa ve yürümeyi seviyorsanız köprüleri yürüyerek geçin derim. Tuna nehri üzerindeki köprülerden en ünlüsü Zincir Köprü üzerinde güzel bir fotoğraf çektirin. Gece ışıklandırmasıyla da harika gözüküyorlar.
Budapeşte'de terör müzesi de varmış. Benim pek ilgilimi çekmedi ve gitmedim ama sizin için araştırdım. Andrassy caddesinde 60 numarada yer alan müzeye giriş ücreti yetişkinlere 2000 huf, öğrencilere 1000 huf. Komünist rejimin ve nazilerin izleri sergileniyor.








Seda'nın chain bridge'deki yüreğimi ağzıma getiren pozu. Bi de aşağıda benim pozuma bakın. benimki güvenli :)